(Gordon's Gin, Campari, Rosso Vermouth) Negroni’nin ilk olarak nerede ve kim tarafından bulunduğuna dair farklı rivayetler vardır. Bunlardan en çok bilineni ve dile getirileni Negroni’nin İtalya’nın Floransa şehrinde ortaya çıktığı. Hikayeye göre Camillo Negroni isimli bir Kont 20.yy’ın başlarında Bar Casoni’de en sevdiği kokteyllerden biri olan Americano siparişi verir, fakat barmenden kokteylinin biraz daha kuvvetli olmasını ister. Milano-Torino olarak da bilinen Americano, Vermouth ve soda karışımından oluşan bir kokteyldir. Barmen Count Negroni’nin talebini bu karışıma soda yerine Gin ilave ederek yerine getirir. Böylece Negroni ortaya çıkmış olur ve kokteyl de adını Count’un kendisinden alır. En sevilen kokteyllerden biri olan Negroni’yi en güzel özetleyen tabir, Matt Hranek’in “The Negroni: A Love Affair with a Classic Cocktail” kitabında kullandığı “Simple complexity” tabiridir. İçerik olarak basit, fakat karakter olarak da bir o kadar kompleks bir klasik…

(Gordon's Gin, Schweppes Tonic, Mint, Lemon slice) Cin tonik kokteyli, 15. yüzyıla dayanan zengin ve karmaşık bir tarihe sahiptir ve Hollanda'da ardıç anlamına gelen genever adlı tıbbi bir içecekle ve günümüzde cin olarak bildiğimiz şeyle başlamıştır. Daha sonra Dutch courage olarak adlandırılan bu içecek, malt içkileriyle damıtılmış kişniş tohumu, ardıç meyvesi ve yıldız anason gibi bitkilerin bir karışımıydı. Bitkisel maddelerin, özellikle ardıç meyvelerinin kullanımı, kaba bir damıtma işleminin kusurlarını maskelemenin bir yolu olarak hizmet etti.

(Olmeca Silver, Triple Sec, Lime Juice) Margarita’nın icadıyla ilgili farklı bilgiler var. En yaygın hikâye şöyle; Meksika’nın Ensenada bölgesindeki Hussong adlı cantina (Meksika’ya özgü bar) barında çalışan bir barmen olan Don Carlos Orozco, 1941 yılında şehri ziyaret eden Alman büyükelçisinin kızı Margarita Henkel’i çok sevdiği için kendi bulduğu kokteyle onun adını verir. Orozco’nun margarita adlı kokteyli, zaman içinde ünlenir ve yaygınlaşır.

(Olmeca Silver, Orange Juice, Grenadine) Tequila Sunrise sadece bir kokteylden daha fazlasıdır; kokteyl tutkunlarının, popüler kültür hayranlarının ve tarih meraklılarının kalplerini büyüleyen canlı bir Amerikan tarzıdır. Tekila, portakal suyu ve nar şurubunun ikonik karışımıyla bu kokteyl, çarpıcı bir gün doğumunu anımsatan ferahlatıcı tat ve görsel çekiciliğin mükemmel bir kombinasyonunu sunar. Tequila Sunrise'ın hikayesi, 1930'ların sonlarında Arizona Biltmore Hotel'de başlar. Yaratıcı bir barmen olan Gene Sulit, havuz başında bir ikram arayan tekrar gelen bir misafir için bu ferahlatıcı içeceği hazırladı. Başlangıçta soda, tekila, crème de cassis ve limon suyunun bir karışımı olan bu içeceğin çarpıcı katmanlı görünümü, şafağın renklerini yansıtarak adının ortaya çıkmasını sağladı. Tequila Sunrise, 1970'lerde California'daki Trident Restaurant'ta barmenler Bobby Lazoff ve Billy Rice'ın ellerinde bir dönüşüm geçirdi. Portakal suyu ve nar şurubu ile yeniden icat ettiler, bu da hızla popülerlik kazanan bir versiyondu. Bu karışım, Jose Cuervo şişelerinde yer almaktan Eagles'ın "Tequila Sunrise" şarkısına ve bir Hollywood filmine ilham vermeye kadar popüler kültürün dikkatini çekti. İçecek, disko dönemiyle eşanlamlı hale geldi ve Caribbean Sunrise ve Vodka Sunrise gibi varyasyonlarıyla çok yönlü bir favori olmaya devam ediyor. İster tekila tutkunu olun ister sadece klasik kokteyllerin tutkunu, Tequila Sunrise'ın tadını çıkarmak, tatların dengesini yavaşça yaşamak, canlı renklerin ve tatların sizi daha güneşli zamanlara taşımasına izin vermekle ilgilidir.

(Jack Daniels, Triple Sec, Sweet&Sour Mix, Sprite) Lynchburg Lemonade Kokteyli, 1980’li yıllarda Alabama’daki bir barmen olan Tony Mason tarafından yaratılmıştır. Mason, bu içeceğin Jack Daniel’s tarafından benimsenmesinin ardından şirketi dava etmiş, ancak bu süreç kokteylin popülerleşmesine engel olmamıştır. Günümüzde Lynchburg Lemonade Kokteyli, Tennessee viskisiyle özdeşleşmiş ve dünya çapında sevilerek tüketilen klasik kokteyllerden biri olmuştur.

(Jack Daniel's, Simple Syrup, Lemon Juice) Viski Sour’un Kökenleri: Viski Sour, ilk kez 19. yüzyılın ortalarında Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmıştır. Kokteyl kültürünün popülerleştiği dönemlerden birinde, viskiye taze limon suyu ve şeker eklenerek ortaya çıkan bu eşsiz karışım, hızla popülerlik kazanmıştır. Viski Sour’un adının, ekşi tatlı dengesine ve karakteristik lezzetine gönderme yaptığı düşünülmektedir

(Prosecco, Aperol Aperitivo, Soda) Prosecco, biraz acı likör, buz, biraz gazlı içecekten oluşan ve ardından bir zeytin veya portakal dilimiyle süslenen Venedik aperatifi, İtalya'nın en sevilen yemek öncesi içeceği seçildi. Aperol ABD'de o kadar popüler hale geldi ki, Zendaya gibi yıldızlar tırnaklarını içeceğin kendine özgü turuncu rengine boyadı. Bu içeceğin orijinali turuncu değildi. Aperolün tarihi, Avusturya'nın 19'de Venedik'i işgal ettiği ve onlarca yıl hüküm sürdüğü 1797. yüzyıla kadar uzanıyor. Avusturyalıların ağır Malvasia şarabından hoşlanmıyorlardı ve beyaz şaraba gaz katarak "spritzen" adı verilen kendi geleneklerini ithal ediyorlardı. Şarap yerine yerel 'prosecco' kullanıp onu acı likörle karıştırma fikri çok sonra ortaya çıktı. "Al Merca Cafe"nin barmeni ve ortak sahibi Giuseppe Zanon (Campo Bella Vienna, 213), Venediklilerin köpüklü su eklenen şarabın çok hafif olduğunu düşündüklerini ve bu nedenle Aperol gibi içecekler eklemeye karar verdiklerini söyledi. Campari veya Cynar'ı seçin. Günümüzün en popüler kokteyllerinden birisi olan Aperoli, 1919 yılında Padua şehrinde Luigi ve Silvio Barbieri kardeşler tarafından, babalarının içki fabrikasında yedi yıl süren deneylerin ardından keşfedildi.

(Olmeca Silver, Smirnoff Vodka, Gordon's Gin, Captain Morgan Rom, Triple Sec, Sweet&Sour Mix, Coke) Long Island'ın kökeni tartışmalıdır. En popüler hikâyeye göre, 1970’lerde bir barmen olan Robert “Rosebud” Butt tarafından, New York’un Long Island bölgesinde bir kokteyl yarışması sırasında yaratılmıştır. Ancak, bazı kaynaklar içkinin 1920’lerde Amerika’daki içki yasağı (Prohibition) sırasında Tennessee’de ortaya çıktığını iddia etmektedir. Yasağın olduğu dönemde, içinde yüksek miktarda alkol barındırmasına rağmen çay gibi görünmesi sebebiyle kamufle edilen bir içki olduğu söylenir. Günümüzde ise Long Island'ın, dünya genelinde en çok tüketilen ve popüler olan kokteyllerden biridir. Alkol oranı yüksek olmasına rağmen, ferahlatıcı ve dengeli bir içimi vardır

(Captain Morgan Rom, Lime, Mint, Brown Sugar, Soda) Mojito, onlarca yıldır trendlerin zirvesinde gezinen, taze malzemeleri savunan ve sayısız kişiye kokteyl dünyasını tanıtan ferahlatıcı, naneli bir içecektir. Nerede içerseniz için sizi zihinsel olarak tropikal bir yere taşır ve göründüğünden çok daha fazlasıdır. Ancak birçok harika kokteyl gibi köken hikayesi gizemle örtülüdür ve hala tartışılır. Küba Highball hikayesine göre Mojito'nun kökeni Havana’nın arka sokaklarından başlayıp dünyanın dört bir yanındaki barlara kadar uzanıyor. New York merkezli miksoloji şirketi Liquid Lab’ın kurucularından Boase’e göre bu hikaye 16.yy’a dayanıyor. Sir Francis Drake’ten sonra “El Draque” ismini alan bu Küba kokteyli, taze nane, şeker, lime ve romun desterilize edilmemiş halinin (agurdiente) birleşimidir.

Gordon’s Gin, Cardinal Melon, Cognac, Lemon Juice, Sweet&Sour Mix, Pineapple Juice, Blue Curacao Syrup

Gordon's Gin, Archers, Aperol Spritz

(Coffee Liquor, Baileys, Triple Sec) Alberta (Kanada) Banff'taki Banff Springs Oteli'nin baş barmeni Peter Fich'in 1977'de B-52'yi yaratan kişi olduğu söyleniyor